Performans
Tiyatro
Korkuyu Beklerken
Korkularından başka silahı olmayan bir adamın, silahları parçalanana kadar mücadele ettiği bir kavga. Bu kavgada anlatılanlar için, aslında bir başka Tutunamayan'ın hikayesidir diyebiliriz. Zaman zaman bir rehber olarak kullanmaya çalıştığımız Tutunamayanlar'da, Oğuz Atay bu türün (disconnectus erectus) tanımı için şöyle der; "Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini de aynı sesle çağırırlar. Genellikle terkedilmiş yuvalarda yaşarlar. Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı bilmezler ve dış tehlikelere karşı birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri yoktur. Başka hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler. Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediklerini görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. İçgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat -gene taklitçikleri nedeniyle- başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir hayvanı yendiği görülmemiştir." Eğer bu zavallı türden başka bir canlının yaşam mücadelesine şahit olmak isterseniz, siz de bizimle birlikte korkuyu bekleyin.
Yazan: Oğuz Atay
Yöneten & Oynayan: Doğukan Uludağ
Proje Asistanı: Berke Tüzüngüç
Işık Tasarım: Mehmet Ölmez
Afiş Tasarım: Galip Aksular
Afiş Fotoğraf: Sinan Arslan
Oyun Süresi: 120 Dk / 2 Perde
Organizasyon: Mahmut Eker
Sosyal Medya Danışmanı: Melisa Ökten